Arkadaslar bu mesaji ben meshur bir metafizik uzmanindan aldim.bence bilmeniz gereken seyler var
Telekinezi uzaktan eller veya gözlerle maddeyi harekete geçirme sanatı olarak ilk defa Mayalar, İnkalar ve Astekler zamanında keşfedilmiş; Mayalar demiri, İnkalar bakırı, Astekler ise tahtaları uzaktan manyetik enerji akımları ile hareket ettirmişlerdir. Telekinetik yeteneğin ilk başlangıç noktası manyetizmadır. Manyetizma ilk defa Franz Anton Mesmer tarafından insan fizyolojisine yönelik hastalıkların tedavisinde kullanışmış daha sonra da manyetizma alanı genişleyerek parapsikoloji sahasında insanları etkileme sanatı olaraktan kaşık-çatal bükme şekliyle kendini göstermiştir. Parapsikoloji literatürüne bakıldığında telekinezi televizyonlarda veya sihirbaz ortamlarında göründüğü gibi kaşık-çatal bükme olayı değildir. Kaşık-çatal bükme olayları sadece şov niteliğinde olup, bu tip şov sihirbazlığı telekinezi olarak kaideye alınamaz.
Telekinezi; insan vücudunda var olan statik enerji akımının, transendental (taşkın) konumu yani 2 volt ile 40 volt elektrik akımına ulaşarak, herhangi bir madde ile sürtünme kuvvetiyle(manyetizma) hareket ettirme veya beyin gücü aracılığıyla bir madde de transformasyon (bozulma-değişme) oluşturarak hal değiştirme olgusuna telekinezi denir. Manyetik-hipnotizmanın kurucusu olan Mesmer insan vücudunun en önemli manyetik alanı olan burun altı ve ellere mıknatıs çubuklar vurarak statik enerji yapısının yarı iletken durumunu telekinetik formulasyona çevirmeyi başarmıştır. Telekinezinin çıkış noktası insan vücudunda biriken statik elektrik enerjisinin yarı iletken olmasıyla, herhangi bir iletken maddeye doğru akışını sağlayarak madde üzerinde voltajı yükseltmesi ve voltajın yükselmesiyle beraber ısı enerjisiyle herhangi bir maddeyi bükme veya eğme olguyla hareket(ivme) kazandırmasıdır.
Telekinezi doğuştan gelen bir yetenek değildir. Telekinezi yeteneği sonradan kazanılan bir yetenek olup belirli çalışma sistemleriyle insan vücudunda yer alan statik enerji akımını 40 volta çevirdiğimizde, enerji noktası olan eller aracılığıyla madde üzerinde manyetik akım oluşturarak istediğiniz maddeyi kolaylıkla bükebilirsiniz. Çatal-bıçak ve madeni paralar 40 voltluk bir statik enerji akımıyla eğilir. İnsan vücudunun yarı iletken olduğu ve statik elektrik ile donatıldığı tüm fizikçiler veya biyologlar tarafından zaten bilinmektedir. Fakat telekinetik olgunun var olması ancak normal mevcudiyette bulunan 2 voltluk statik enerjinin 40 voltta kadar yükseliş şekli olarak manyetik akımla açığa çıkmaktadır. Yada televizyonlara çıkıp çatal-kaşık veya madeni paralar büken şovmenler insanları etkiliye dursun. Televizyonlarda yayınlanan çatal-kaşık bükme olayı sanki doğaüstü bir olaymış gibi ekranlarda lanse edilmesi ve Üri Geller gibi kendi kendisini kandıran şahısların ve o tip programlarla insanlara doğaüstü gibi gözüken aslında hepsinin sihirbazlık ve ilizyon olduğu gerçeğidir. Metafizik gibi hassas ve sistematik aksiyonu bilmeyen Halk yığınlarını kandırmak şov olarak ta olsa kolaydır. Fenomen programında doğaüstü gösteriler yaptığını sanan bazı şovmenlerin ise telepati dedikleri aslında telepati uygulaması değildir.Havas-ezoter diye gecer.